Bu hapis bitmeden önce seni yeniden görmek istiyorum. Ne yazık ki acılar için tükenmeyen gece şu vakitler ateş gibi yakıyor ellerimi. Ben telaşı durduramıyorum. Dün taş duvarların arasından nehir kapısına kadar hızlı adımlarla yürüdüm. Dolunayın gecenin üstüne bıraktığı beyaz tül demir kapıların gücünü azaltır sanmıştım. Yanılgıların mağlubiyeti hesaplanacak bir şey olmamalı zaten.
İhanetin ağırlığını yüreğimde hissettiğim her gün yaşamak için bir nedenim vardı. Şimdi bu karanlık yolumu aydınlatan tek şey. Kederim iplerinden kurtulduğu vakit özgürlüğüm beni yine tutsak edecek.
Sona doğru yaklaştığımızı biliyorum. Gece boyunca karşında oturup başımdan geçenleri anlatmakta hiç bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. Saatler boyunca gözlerinde aşktan başka bir şeye rast gelmedim. Işıkların karanlığı kestiği bir sokak gibiydi gözlerimden ağzına doğru olan mesafe. Şimdi biri çıksa bu sokağa ve bağırsa yalnız değildik.
Bütün gece konuşur bütün gece kaçardım zihnimin zindanlarından ne fark eder? Ne de olsa kendine işkence etmendeki lüks buna senin son verebilmendir. Bu gerçek bana çok uzak. Senin gittiğin gün gibi uzak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.