Ne düşündüğü önemli değil. Gece gece nerelerde gezdiği yada kiminle konuştuğu da. Sesini duymak istiyorum. Aramızdaki en kısa mesafe, onun da beni düşünme ihtimali. Bu kadar uzağız inan, umutsuz değilken bile.
Sabah kalkıp sana yine bir şeyler yazacağım tıpkı uyumadan önce yaptığım gibi. Bu bir çeşit arınma, sana daha yakın olma isteği.
Seninle buluştuğumuzda sana anlatacak çok şeyim olacak ama ben yine susacağım. Sanırım bu, yaptığım tek iyi şey. Saçmalamaktan korkarım yoksa, yaşayacağım utançtan ve yaşatacağım hayal kırıklığından..
Saat dört. Kimseler uyanık değil. Aslına bakarsan ben de. Ah şu ben de'ler.. Yine aklıma geldi.
"Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falan da gider bu gidişle" demiş ya Turgut Uyar, bir an evvel toparlan sen de.