Seni dolabımın kapağında gördüğümü hatırlıyorum. Şarkının sözlerini yani. Yani arkadaşımın dolabının üzerinde yazılı olan şarkı sözlerini. Yani o dolabın üzerindeki Creep yazısını. Kim istemezdi ki öyle bir vücudu ve öyle bir ruhu, öyle değil mi?
Ne çok kırgınlığım var... Ne çok kırgınlığım var sabahın 6'sında kalkmalarıma... Ne çok kırgınlığım var 45 dakika süren tramvay yolculuklarıma. Ne çok kırgınlığım var çıplak dağlara, düzlüklere, boktan insanlara...
Yaşanmış onca şeyden sonra o kış sabahı sırtımdan akan karın soğukluğunu hissediyorum. Dinlediğim şarkıların geniz burkan tadını. Göz hapislerimi, hapishanelerini, güçsüz olma kudretimi, yenilmeden pes etmeyişimi hissediyorum.
Hangi kokuları severdim ben? Hangi yollar ayağıma değdi? Sorularım var çokça...
Bir daha yaşamak istemek ne büyük bir ihanet sözüme!
Yeniden yaşamak isterdim. Her bir saniyesini.
Çok istekliydim. Beceremedim.