Nasıl akar nasıl ağlar gözyaşlarına benim sevdam
duyulmuş mudur kaçaklığı mahpusluğundan
ağla sen de o vakit
tüm zorbalıklarına
hissedişinin
ağla da bağıra bağıra inlet bu şehri
sel olsun yaşların kuraklığıma
dört duvar olmuş köşelerinden
boşluğu savrulur varlık dediğinin
sen beni alıp gidersin sözüme
ateş yakar sarılışına
sarılışıma yar olur gecelerin habersiz zehri
gözlerimin yağmuruna asık olduğum kadar
asığım sana
sokaklarımın kördüğümü sana çözülür
canım sana kanatlanır
odalarım sana yatak yapar
kederim bir sana susar
aşkım bir sana ağlar
ağla