Beyaz Gece

Gece uzuyor
gözlerim mi kalbim mi sabrım mı zorluyor
kışın dönüşü olmayan yolculuğunu
yasak vakitler güneşin boynuna bir urgan geçiriyor
zorbalar söndürüyorlar ateşleri
beyaz gece uzanıyor tek başına
yaseminler arasında

Sessiz Gece

Hatırlayabildiğim kadar doğuyor sabah
henüz neyin çalındığını bilmiyorum hayatımdan
attığı adımları bizden saklıyor zaman
sanki yanımızdan hiç ayrılmamış gibi sıcacık kalkıp gittiği yer
bu keder kimi zaman bir ayrılık hediyesi
kimi zaman doğuştan bahşedilmiş bir yetenek
kalabalıklardan uzakta olup zamanla dalaşmak
yorucu bir hazineyi herkesten saklamak
gece ne güzel sessiz
kendinden gelmişken kendine gelmek
soldurur hatırladıklarınla kalbini
susmayan her şeye rağmen bu gece sessiz
buna zaman yetmiyor

Doğum

Kaybolduğum zaman şarkı söylüyorum
beyaz gün siyaha boyandığında
sesim çıkıyor kalbimden
susmaya kıyamıyorum sana olan sevgimi

Kadar

Güzel anlar var. insanın duygularından kaçmasının anlamsız olduğunu anladığı anlar gibi. gerçek olandan zevk aldığı anlar gibi. heyecan duyabildiği kadar var insan. korkularını yanına alabilme cesaretini gösterebildiği kadar. sevebildiği kadar. nefretini gösterdiğinde var. iyi bir insan olmadığını kanıtlayana kadar. zamanla var. zamanı var. kanadığında ve nemli bir hayat onu sardığında var insan. belki bugün üzülüyor ama sonra her şey anlatabildiği kadar var. 
Düşünebildiğim kadarım zannederdim fakat şimdi aklımın bana zarar olduğunu biliyorum. hissedebiliyorum hala. bu kadarı her şeye yetiyor.

Zaman

Koşuyorum, koşuyorum, koşuyorum
artık çimlerin olmadığı yerlerde
sadece kendinden kaçmanın meşru olduğu yine en çok bu yüzden deliremediğim zamanlarda
toz bir şehrin taşlarına takılarak
birlikte olduğumuz yerleri bulamıyorum zihnimde bile

Uyku

Örneklerle açıklayamazsın. Ölüm değişmez. Kimi kaybettiysen onun dışında herkesin sesi kalır. Her şeyin sesi kalır o an. Buna rağmen en zoru hala hatırlamaya çalışmak sesleri. Uyku sesi silah sesine sarılır bir süre sonra. Unutkanlık başlar.