Serin ol

Seni düşünmek istemiyorum.
Umut etmek istemiyorum.
Karanlık sokakları ve yağmuru sevmek istemiyorum.
Herkes gibi ben de güneşli günlerden nasibimi almalıyım.
D vitamini eksikliğim olmamalı benim.
Tüpleri kırarken elimi kanatmamalıyım.
Becerikli ve anlayışlı olmam gerek öte yandan.
Sana benim gibi biriyle daha önce tanışıp tanışmadığını sormamalıyım mesela,
Kibirimden sorduğumu düşünebilirsin halbuki tamamen aptallığımı onaylama çabam bu benim.
Özür dilerim konuşmaya başlayınca bazen sonunu getiremiyorum.
Böyle zamanlarda genellikle saçmalarım.
Bu sefer öyle yapmayacağım. Serin ol.

Üşüme ama.

Böyle iyi

Böyle iyi

Çünkü gerçekten inanırsam, kendime kızmadan, kayırmadan, aşağılamadan, ağlamadan, beni sevenleri sevmeyi deneyerek, uzaklaşmadan, gerçekten, terk etmek için gelmeden ilk defa, son defa yıkılarak belki, korkmadan, sadece seninle, burada, her şey gibi, aynı ya da ne fark eder, böyle iyi.

Karşımda oturuyor olman, nefesinin bana çarpması iyi.

Elimi tutmana gerek yok. Beni anlama gerek yok. Yağmur yağıyor. İçimize kilitlemişiz gündelik zırvaları. Gerçekler soluyor havayı. Islanıyor yalanlar. Tüylerim ürperiyor. Soğuk bir yudum geçiyor boğazımdan içimde kanım kaynıyor.

Senin dokunuşun soğuk, sevgin sıcak
Böyle iyi

Siyah

Seninle gecenin doruğundayız
soğuk ve karanlık
Kar yağıyor
kar siyah, etraf karanlık
Sözlerin bir şarkıyı anımsatıyor
şarkı siyah, sen karanlık
Yalnızdım, sen yoktun diyorum
sesin siyah, kulaklarım karanlık
Benzemiyoruz kimseye
ayna siyah, yüzün karanlık
Bir gün sen de beni seversin
düş siyah, umut karanlık

Bunca sevgi varken

Şairin de dediği gibi bunca yoksulluk varken...
fakat umarım deli bir sevda düşer yüreğine
Yüreğin yalnızlığın hapsinden kurtulur
Kuş olur uçar yada ağaç olur kök salar ne fark eder
İnsan sevdiğini bulduktan sonra bunca yoksulluk ne fark eder!
Bir ölüm fark eder. Saklan
Yanlış anlama beni. Umarsız değilim
Belki diyorum birlikte temizleriz dünyanın pisliğini
İçimizde bunca sevgi varken...

Kabul et

Neden hep daha uzağa gitmek isteriz?

Bir nedeni yoksa bile yaşamın bir nedeni olmalıydı insanın
çünkü zalim olan bizdik aslında
nedenlere sığınmadan

Neden böylesin? diye soranlara cevap vermeye üşenmekten kendimize zalim olduk
sustuk
hep bir yerlere sığındık
sığmaya çalıştık küçük kalplere

Yerimiz yok
bu yüzden hep uzaklara gideceğiz
hayallerimiz hep yarım kalacak
gerçekleşmesine ramak kalmışken

Kendimizle barışmak için büyümek yetmeyecek
hep çocuk kalacak dertlerimiz
yeter artık büyü diyenler
kaç yaşındasın utan diyenler olacak

Zaman tüm ağırlığıyla ezecek seni
üstünden bir dünya geçecek
doğal afetleri dahil
kabulleneceksin

Olmayacak

Ben sizler gibi olamam
Aranızda barınamam
Boğulurum
Biliyorum yine çekip gitmek isteyecek canım
Gözlerimi kör edecek dizginleyemediğim heveslerim
Belki bir gün hata yapmaktan vazgeçerim diyeceğim yine
Belki bir gün gerçekten mutlu olmak için giderim
Olmayacak
Oturduğum yerden kalkamayacağım
Mutsuzluktan boğulacağım
Yeniden aranızda olmak isteyeceğim
Sesinize hasret fakat yüzünüzden tiksinerek isteyeceğim sizi
Beni görmezden gelmek elinizde
Çocuk hayallerim hala benimle

Haksızlık

Aşık olacağımız adamlar öldü
Geride kalanlara haksızlık değil bu
Biri geldi seni seveceğini söyledi
O dakika vurdular onu
Zannediyor musun bir sana haksızlık ettiler
Bir düşünsene, ben hem öldüm hem öldürdüm

Akşam

Sen yenildiğinde de akşam olur
Savaş devam ederken
Öldüğünde yada
Akşam gene olur

Bilmem neden

Neden geceleri tüm duyguların çıplak kaldığını bilen var mı?

Neden böylesin?

Hala gri akşamüstleri var
Gözlerimdeki hüznü silemezsin

Yok gibi

Gördüğün gibiyim
Bıraktığın gibi
Anlatamadığım gibi
Hiç olamayacağım gibi
Her şeyi olduğum gibi
Bir maceraya atıldığım gibi
Anılarımdan korktuğum gibi
Görmezden geldiğin gibi
İçimi gördüğüm gibi

Bir bağlayıp bir çözdüğüm
gibi

Şimdi olduğu gibi
Bir daha olmayacağı gibi
Laf olsun diye değil
Lafım olsun diye
Ben gibi değil
Sen gibi

Ziyan

Bir pencereden atıyorum kendimi
Salık vermişler kıyın bütün aşklara
Ziyan olan sana kavuşamadan geçen zaman
Önemi yok iki dudak arasından çıkmış ölüm

Gideceksen durmam

Bilmezsin insanın yalnızlığı uyandığında daha zordur
Çünkü gece uyutur, gece kandırmaların bir yolunu bulur
İnsanlar ne kadar mutlu, ne kadar paramparça
Bense uyurken yalnızım, yürürken yalnızım, konuşurken yalnızım, yaşarken yalnızım

Dolanıklık

Işığı kapattım
Son yudumu içtim
Sensiz her şey bitiyor

Biri vardır sadece
İnsan olmasını ister
Geceleri
Her şey biterken

Seni seviyorum

Bir gün yeniden ve inatla hala sana seni sevdiğimi söyleyeceğim
Mutlulukla değil, özlemle değil, çok geç kalmışlıkla değil
Sadece olması gerektiği gibi, dünyanın yine zalim olduğu fakat şeytan kanatlarını kopardığı bir anda
Öylece ve olması gerektiği için
Ağaçların kök salması gibi toprağa
Derin ve tanıdık
Sana seni sevdiğimi söyleyeceğim

Akşamüstü yalnızsan

Peki ya vedalaşamadıklarımız? Şu son sözü söyleyemediklerimiz? Sokağın birinde sonra görüşürüz diye ayrıldığımız insanlar? Pişmanlıklarımızla çekip gittiler. Şimdi neredeler?

Bu kadar

Sana yazdıklarım bununla sınırlı kalmayacak
biliyorum endişelisin
haklısın seni rahatlatamam
aklımdan geçenleri bilmenin bir yolu yok
bunları sana yazamam
anlaşamayacağımız hayatlarımız var
birbirine değmeyen, içinden geçmeyen hayatlar
bu yüzden seni var olduğumuza ikna edemem

Yalnız olan var mı?

Nasıl üzüldüğümü anlatamam
Hep en kötüsünü düşünüp iyi halime sevinmekten yoruldum
Duygular sarsıcı ve sıradan değil onlar
Biliyorum yine sis çökecek sokaklara
Sis pencerelerime cüretlenecek
Kimse arayıp sormayacak beni
Kimsesiz öleceğim

Nazan Öncel - Ay