Adam

Bir hezeyana bilet kesti adam
bıkkınlık geldi
anlattı her şeyi
sevdim

Tekme attı çocuk
bağırarak sustum

Güzel bir söz duydum
yazdım

Sağırdın
kulak oldum
kördün
gözlerin

Önce sen kurtar beni
enikonu
göz göre göre
sana ağlıyorum

Bu sadece idam değil
tenine hiç dokunmamışken
hiçbir ölüm ölüm değil

Sibel Alaş - Adam

Duvardaki tırnak izlerim

Kusurlu korkularımı düzeltme şansım yok
kusurlu yüzümü
kusurlu hayatımı
yenilgilerimi
yitirişimi her defasında kendimi
ve seni bir kez daha anmayı
hak etmemek bu suyun saflığını
her yağmurda günahlarımda ıslandığımı anımsamayı

bunları düzeltme şansım yok


Günahlarımdan arınacak bir ölüm bile sonu değilken bu aciz hayatın

sonu bile yoksa bu sevdaya tuzak tüm hayatın
gitmenin sendeki harflerine hangi nokta son verebilir

Mümkün müdür yorgunluğuna isim koymak ve anlatmak çaresizliğini

gülmek kadar olağan ve zor bir şey midir şehrini bırakmak ardında
unutulur mu sözler her bir şarkının kelimesiyken

İçimdeki her bir susuşun çığlığı yankılanırken 

kutsal olmayan 
yalan yanlış bir yakarıştır bu şimdi 
ve ellerim bir duvarı okşayarak geçer
hıçkıra hıçkıra ağlarım
eğilir bükülürüm
yürürüm
söylenirim adını
sessiz haykırırım ve giderim işte 
gitmeyi en son isteyeceğim yere
senin yanında asla olmayacak bu bedeni
sana asla gitmeyecek yolları ıslatarak ve tırnaklarımla duvarlarını çizerek
yollarını aşındırarak götürürüm

Masalım

Mezar gibi bu şarkın bana
girmek o kapıdan ve görmek tüm cehennemi

Sustum yine
unuttum bana yaptığını, yapmadığını, dokunmadığını, öpmediğini ve söylemediğini

Ağladım
utangaçlığını, uzaklığını, terkedişini, vazgeçişini, şarkılarını, korkularını, çocukluğunu

Merhamet dileniyorum halime
merhamete merhamet dileniyorum
acizliğime, kalbime, gidişime, hiçbir zaman ait olamayışıma, aşklarıma ve sevgi dolu zamanlarıma merhamet dileniyorum

Boş bir sokakta sana rastlamak kadar
senin yüzünü görmek kadar güzel, heyecanlı, sen kadar aşk dolu
çünkü nerede karşılaşır bu iki yüz bir daha
nerede sana bir kez daha merhaba der
hoşçakalına ağlar

Bu veda bir kavuşmanın imzasıdır şimdi
seni tekrar göreceğim bir masalın siyahını şarkılarıma boyadım
her gün ve her gün
dinliyorum seni

Yalnızlığımda yalnız olmadığım hissi veren şeyleri sevdim ben

Son nefesi çekip
son yudumu içtiğinde
en sevdiğin şarkıyı bile dinlemek istemezsin

Bir sabaha karşı filmi başlar
onunla uyursun




Yüzleşme

Hislerini kaybettiğin bir ara bu
gerçekten sahip miydin sanki
boşa bir hayıflanma
durduğun zaman devam etmek istemezsin yeniden
sadece tek bir şans her sefer için
son olsun diye boş yere debelenme
bir sonrakinde sen de sevilirsin